TLP, Türk ve Yunan lise öğretmenleriyle yaptığı iş birliği sayesinde, gençlere Lozan hakkında milliyetçi ve zenofobik anlatıları aşarak, kendi anlatılarını oluşturma becerilerini kazandırmayı hedefliyor.
Liselerle olan çalışmamız, 2022’de Türk liseleri için dört ders planını içeren bir eğitim seti hazırlamakla başladı. Bu planlar, 2022’nin sonlarına doğru/2023’ün başlarında üç okulda denendi. Kullanılan materyaller, henüz hiçbir bilimsel yayında yer almamış arşiv malzemelerini içeriyordu. Böylece öğrenciler, eski kalıp tarihi anlatının dışına çıkarak en yeni tarihi kaynakları kullandılar ve yüzyıl önce ne olduğunu ve bunun günümüzde neden önemli olduğunu kendi çıkarımlarıyla keşfettiler. Bu pilot çalışmada elde edilen başarı, öğretmenlerle iş birliği yaparak Ege’nin her iki tarafında paylaşılabilecek benzer kaynakları (hem Yunanca hem Türkçe olarak) üretebileceğimiz konusunda bize cesaret verdi.
Projenin ikinci aşaması, Temmuz 2023’te Lozan’da düzenlenen bir atölye çalışmasıydı. Bu atölyeye, Yunanistan ve Türkiye’den lise tarih öğretmenlerini davet ettik. SIAH (Southampton Institute for the Arts and Humanities)’dan sağlanan hibe ve Musée Historique de Lausanne (MHL) ile Pädagogische Hochschule Luzern kurumlarının desteği ile öğretmenlere Lozan ve nüfus mübadelesi konusundaki öğretim deneyimlerini paylaşmaları için bir ortam yaratıldı. Böylece öğretmenler Ege’nin diğer tarafındaki meslektaşlarıyla bağlantı kurma ve öğretim materyalleri için fikirler üretme fırsatını yakaladılar. Bu materyaller daha sonra üç ders planından oluşan ikinci bir set haline getirildi. Bu kaynağı Tarih Vakfı, Yunanistan Tarih Eğitimi Derneği (AHEG) ve diğer öğretmen ağları aracılığıyla ücretsiz olarak erişilebilir kılmayı planlıyoruz.
MHL’nin ev sahipliği yaptığı iki günlük atölye çalışmasında, ikili gruplar halinde eşleştirilen öğretmenlere çeşitli kaynaklar sunularak bunları sınıflarında nasıl kullanabileceklerini tartışmaları istendi. Bu kaynaklar, mübadil anlatılarıyla birlikte kültürel malzemeleri (mübadillerin yolculukları sırasında yanlarında taşıdıkları ve daha sonra çocuklarına miras kalan değerli eşyalar), müzik ve yapılandırılmış çevre (gelen mültecileri barındırmak için oluşturulan yerleşim yerleri) gibi öğeleri içeriyordu. Böylece, Yunan okullarında Lozan’ın öğretimini domine eden travmatik deneyimlere odaklanmak yerine, öğrencilerin nüfus mübadelesinin öncesini ve sonrasını anlamalarını sağlayacak bir sistem oluşturmanın yollarını keşfettik. Öğrencilerin bugünkü mülteci krizi ile bir yüzyıl önceki kriz arasındaki benzerlikleri keşfetmeleri önemliydi, ancak bu sırada anakronizme düşmemeleri ve bu ikisini aynı olaylar olarak değerlendirmemeleri gerekiyordu. Bu nedenle, ‘ulus’ ve ‘mülteci’ gibi kavramları tarihsel bir bakış açısıyla düşünmelerini teşvik etmenin yollarını araştırdık.
İsmail Demircioğlu’nun araştırmasında belirttiği gibi, Türk tarih pedagojisi, etkin vatandaşlığın gerekliliklerinden biri olan eleştirel düşünme becerilerini aşılamakta eksik kalmıştır. Öğrencilere genellikle tek taraflı bir anlatı aktarılırken, bu anlatının millet inşası ve kimlik siyaseti süreçlerinde oynadığı rol üzerinde derinlemesine düşünme imkânı verilmemektedir. Atölyelerimizden birinde yer alan öğretmenlerden birisi bu durumu şu şekilde ifade etmiştir “Türkiye’deki eğitim sistemi genelde ezberciliğe dayanır. Öğretmen anlatır öğrenci dinler.” Diğer taraftan Yunan tarih eğitimi ise çoğunlukla askeri, siyasi ve diplomatik tarihe ağırlık verilen oldukça sıkı bir denetime sahip. Eğitimde benimsenen bu yaklaşımlar bugünkü jenerasyonun beklentilerine cevap vermiyor. Bununla beraber nüfus mübadelesi, bir taraftan gençlere malzeme kültürü ile sözlü ve yerel tarihleri tanıtırken diğer taraftan, ders kitaplarında anlatılan olayları kendi aile ve toplumlarının tarihleriyle ilişkilendirme imkanını sunuyor.
Başta “sınav odaklı eğitim” sistemi olmak üzere bu yolda pek çok zorluk olduğunun farkındayız. Atölye katılımcıları, nüfus mübadelesinin Türkiye ve Yunanistan’ın ortak tarihini yansıtan diğer olaylara kıyasla, bu iki devletin yönlendirdiği anlatılardan en az etkilenmiş konu olduğunu belirttiler. Dahası, nüfus mübadelesi konusuna Türk lise tarih kitaplarında neredeyse hiç yer verilmemektedir. Bu boşluk, öğrencilerin kaynaklara dayalı eleştiri becerilerini geliştirebildikleri bir sistemin kurulması için fırsat yaratmaktadır.
TLP’nin eğitim paketleri uzman Dr. Elena Stevens tarafından hazırlanmaktadır. Dr Stevens, St. Philip Howard Katolik Lisesi’nde Tarih zümre başkanlığı yapmaktadır. Kendisi 2016 senesinde öğretmenliğe başlamadan önce, modern İngiliz kültür tarihi üzerine doktorasını tamamladı ve öğretmenlik kariyeri boyunca pratik öğretimde inovasyonda öncü bir isim olarak tanındı. Online olarak yayınlanan Practical Histories dergisine katkılarının yanı sıra, 2022 senesinde yayınlanan 40 Ways to Diversify the History Curriculum isimli kitap dahil olmak üzere çok sayıda önemli çalışmaya imza attı. Ders planları öğrencilere sadece bilgiyi aktarmak yerine, öğrencilerin tarihi kanıtları bir değerlendirme sürecinden geçirerek kendi çıkarımlarını yapmalarını sağlayacak becerilere vurgu yapmaktadır.
İstediğimiz başarıyı yakalayabilmemiz için girişimlerimizin öğretmenler ve üniversite araştırmacıları arasında birlikte yaratma kültürünü teşvik etmesi gerekiyor. Her iki ülkedeki siyasi ortam, bu çalışmaya yönelik fırsatlar sağlamanın yanı sıra zorluklar da sunuyor. TLP, yenilikçi öğretim materyalleri oluşturup bunları gerekli yerlere ulaştırmanın yanı sıra, Ege üzerinden doğrudan sınıf değişimi yapma olasılığını da araştırıyor. Belki öğrenciler, nüfus mübadelesi ve bu ortak travmanın diğer yönlerine dair fikirlerini yansıttıkları TikTok videolarını paylaşmaya teşvik edilebilir. Bir diğer fikir ise geleneksel “chalk and talk” dersleri ile daha fazla “ters yüz sınıf” yaklaşımının temel alındığı bir kaynak kitabı üretmek.
Eğer sınıfınızda ders planlarımızı kullanmak istiyorsanız, lütfen bizimle info@thelausanneproject.com adresinden iletişime geçin. Haziran 2024 atölye çalışması hakkında bilgi ve başvuru talimatları için buraya tıklayın.

Daha önceden öğrencilerime Lozan Konferansı’nı, zamanın koşullarını açıklamaksızın, ezber sistemine dayalı olarak tek bir bakış açısından anlatıyordum. Ancak şimdi, Lozan’a çok yönlü bir yaklaşım benimsiyoruz.
Eskişehir’den bir öğretmen, TLP’nin ders planları hakkında.

